Kocası tarafından şiddete maaruz kalan Anna, 8 yaşındaki oğlunu da yanına alarak, Oslo'ya kaçar ve çocuk koruma servisi tarafından gözetlenmek suretiyle gizlice büyük bir eve yerleşir. Çocuğunun kendi odasında rahatça yatması için bir bebek telsizi alan Anna, telsziden başka bir yardıma muhtaç çocuğun feryadını duyar ve onunla yakınlık kurar. Bir yandan sürekli kocasının onu bulma ihtimaline karşılık tetikte olan Anna, bir yandan da yaşadıklarının gerçek olup olmadığı ile ilgili paranoyalara kapılmaktadır.